Böbrekte bir kitle görüldüğü zaman genellikle kitleden parça alınması önerilmez, ya kitlenin yada böbreğin tamamen alınması gerekir. Bu ameliyat da açık veya laparoskopik olarak gerçekleştirilebilir.
Böbrek kanseri, ellili yaşlarda görülen, genellikle belirti vermeyen bir kanser türüdür. Hiç belirti vermemesi ve başka bir sebepten yapılan görüntülemenin raporunda fark edilmesi nedeni ile ‘radyolog tümörü’ olarak anılmaktadır. Fazla kilo ve hipertansiyon risk faktörleri arasında sayılabilir.
Başarıyla gerçekleştirilmiş çok sayıda ameliyat
Sağlığına kavuşmuş yüzlerce kanser hastası
Böbrek kanseri ameliyatı sonucu sağlığına kavuşmuş yüzlerce hasta
Saygın tıp dergilerinde yer bulmuş çok sayıda ulusal ve uluslararası yayın
Böbrekte bir kitle görüldüğü zaman genellikle kitleden parça alınması önerilmez, ya kitlenin yada böbreğin tamamen alınması gerekir. Bu ameliyat da açık veya laparoskopik olarak gerçekleştirilebilir.
Laparoskopik cerrahinin avantajları:
• Daha küçük kesiler yapılarak ameliyat sonrası ağrının daha az görülmesi
• Daha büyük büyütme ve yaklaşma sebebiyle damarların daha net görülmesi sayesinde daha az kanama olması
• Yalnızca kitle çıkarılması durumunda çok da küçük kesiler ile operasyonun gerçekleştirilebilmesi
• Böbreğin de çıkartılacağı durumunda daha uygun bölgelerden kesi yapılarak daha fazla hasta konforu sağlanması
• Normal hayata daha erken dönüş sayılabilir.
Böbrek kanseri, böbreklerde başlayan ve çoğunlukla böbreklerin içindeki hücrelerden kaynaklanan bir kanser türüdür. En yaygın türü, böbrek hücreli karsinomdur. Başlangıçta genellikle belirgin belirtiler göstermez ve sıklıkla tesadüfi tıbbi testler sırasında teşhis edilir. Risk faktörleri arasında sigara içme, obezite, yüksek tansiyon ve bazı genetik durumlar bulunur.
Böbrek kanserinin belirtileri genellikle kanser ileri evrelere ulaştığında ortaya çıkar. Belirtileri:
Bu belirtilerden herhangi birine sahipseniz, bir sağlık profesyoneline danışmanız önemlidir. Belirtileri başka sağlık sorunlarıyla da örtüşebileceğinden, doğru teşhis için detaylı bir değerlendirme gereklidir.
Dört ana evreye ayrılır:
Her evre, kanserin büyüklüğüne, yayılımına ve metastaz durumuna göre tanımlanır.
Böbrek kanserinin kesin nedeni bilinmemektedir, ancak birkaç risk faktörü tanımlanmıştır. Bunlar arasında sigara içmek, obezite, yüksek tansiyon, genetik faktörler, uzun süreli diyaliz, bazı kimyasallara maruz kalmak ve bazı kalıtsal durumlar yer alır. Bu faktörler, böbrek hücrelerinde DNA hasarına yol açarak anormal hücre büyümesine ve kansere neden olabilir.
Parsiyel nefrektomi, böbrekte bulunan hastalıklı veya kanserli bölgenin cerrahi olarak çıkarılması işlemidir. Bu operasyon sırasında böbreğin yalnızca bir kısmı alınır ve sağlıklı doku korunur. Amaç, böbrek kanserini veya başka bir patolojiyi tedavi ederken mümkün olduğunca böbrek fonksiyonlarını korumaktır. Bu işlem, böbrek tümörlerinin tedavisinde yaygın olarak kullanılır ve böbrek fonksiyonlarını kaybetme riskini en aza indirir.
Parsiyel nefrektomi, böbreğin tamamını almak yerine sadece hastalıklı kısmını çıkararak böbrek fonksiyonlarını korumaya yönelik bir tedavi yöntemidir. Bu işlem genellikle aşağıdaki durumlarda tercih edilir:
Parsiyel nefrektomi üç ana yöntemle gerçekleştirilebilir:
Açık Cerrahi: Bu yöntemde büyük bir kesi yapılır ve doğrudan tümör çıkarılır. Daha büyük tümörler veya zor bölgelerdeki lezyonlar için tercih edilir.
Laparoskopik Cerrahi: Bu minimal invaziv yöntemde karın bölgesine birkaç küçük kesi yapılır. Bir kamera ve özel cerrahi aletlerle tümör çıkarılır. Daha az ağrı, daha kısa iyileşme süresi ve daha küçük izler gibi avantajları vardır.
Robot Yardımlı Cerrahi (Robotik Parsiyel Nefrektomi): Bu yöntem, laparoskopik cerrahinin robot teknolojisi ile desteklenmiş halidir. Daha hassas ve detaylı hareketlerle tümörün çıkarılmasını sağlar. Özellikle zor bölgelere erişimde kullanılır.
Böbrek Fonksiyonlarının Korunması: Parsiyel nefrektomi, sağlıklı böbrek dokusunun mümkün olduğunca korunmasını sağlar. Bu, böbrek yetmezliği riskini azaltır.
Kısa İyileşme Süresi: Özellikle laparoskopik ve robot yardımlı cerrahilerde, hastanın iyileşme süresi açık cerrahiye kıyasla daha kısadır.
Daha Az Ağrı ve Daha Küçük İz: Minimal invaziv yöntemlerde daha az doku hasarı olduğundan, ameliyat sonrası ağrı daha az olur ve ciltte daha küçük izler kalır.
Her cerrahi işlemde olduğu gibi parsiyel nefrektominin de bazı riskleri vardır:
Parsiyel nefrektomi sonrası iyileşme süresi ameliyatın türüne ve hastanın genel sağlık durumuna göre değişiklik gösterir. Genel olarak:
Ameliyat sonrası hastaların 4-6 hafta boyunca ağır fiziksel aktivitelerden kaçınmaları önerilir.
Bu operasyonun başarı oranı oldukça yüksektir, özellikle erken evre böbrek tümörlerinde tam kür sağlanabilir. Cerrahın deneyimi ve kullanılan teknikler başarı oranını doğrudan etkileyen faktörlerdir.